Helsinki Üniversitesi’nde başlayan işgal eylemleri diğer üniversitelere ve bazı liselere yayıldı.
Sosyal yardımlarda kesintiye giden, iş güvencesini zedeleyecek uygulamalara imza atan ve ülkede kalmak isteyen uluslararası öğrencilere yeni kısıtlamalar getiren Petteri Orpo hükümeti; sendikaların ve öğrencilerin baskısı altında. Sendika liderleri, Başbakan Petteri Orpo’nun hükümetini yoksullara yönelik yardımları keserken zenginleri vergi indirimleriyle ödüllendiren bir yaklaşım sergilemekle suçladı.
Ülkedeki en görünür protestolar, öğrencilerin Helsinki Üniversitesi’ni işgal eylemiyle başladı. Eylemin üçüncü haftasında bin üniversite çalışanı eylemdeki üniversite öğrencilerine destek mektubu yayımladı. Helsinki’deki protesto, ülkedeki diğer üniversitelere de yayılıyor.
Lise öğrencilerini temsil eden sendika, genç üyelerini seslerini yükseltmeye teşvik ederken, ‘eğitimi işgal et’ grevleri önce başkentte, şimdi de diğer bazı şehirlerde olmak üzere bazı Fin liselerine yayıldı.
Euronews’in haberine göre; Helsinki Üniversitesi’ni işgal eden öğrencilerden Havu Laakso, “Son on yılda Finlandiyalı öğrencilerin aldığı sosyal yardımlar sürekli olarak kesildi ve bu hükümet bunu devam ettirerek öğrencilerin durumunu daha da kötüleştiriyor ve bizi okumak için daha fazla borç almaya zorluyor, bu da mezun olduğumuzda ödememiz gereken büyük miktarda borcumuz olduğu anlamına geliyor” dedi.
İktidardaki sağcı Ulusal Koalisyon Partisi’nden bir politikacı ise öğrencileri devletten mantıksız bir şekilde daha fazla hibe ve ödenek talep eden “solcu işgalciler” olarak tanımladı.
Finlandiya Gençlik Bakanı Sandra Bergqvist, Euronews’e yaptığı açıklamada, öğrencilerin neden endişeli olduğunu anladığını söyleyerek “Cüzdanınız küçüldüğünde tepki gösterirsiniz” dedi. Bergqvist, “Gösteri hakkı Finlandiya toplumu için temel bir haktır. Ancak, yükseköğretime kayıt yaptırmanın Finler için ücretsiz olduğunu, halihazırda öğrenim ücretlerinin önemli olabileceği ülkelerle karşılaştırıldığında unutmamalıyız” diyor.
İsveç Halk Partisi’nden Bergqvist, hükümetin şu anda öğrencilere eğitim bursu, barınma yardımı, sübvansiyonlu yemek ve öğrenci kredisi garanti programı sağladığına dikkat çekti. Bakan, “Ancak hükümetin mali durumunun ayarlanması gereken bu zorlu ekonomik durumda, öğrencilere sağlanan mali desteğin daha büyük bir kısmı krediye dayalı olacaktır” diye ekledi.
Sağcı hükümet, devlet borçlanmasını sınırlama ve Sanna Marin yönetiminin ‘savurgan’ harcamaları olarak gördükleri harcamaları dizginleme vaadiyle göreve gelmişti.
Ancak kendi 10 milyar euroluk borçlanma limitlerini çoktan aştılar ve Marin hükümetiyle aynı oranda borçlanmaya başladılar.
Finlandiya İşçi Sendikaları Merkez Örgütü SAK Başkanı Jarkko Eloranta, “Bu hükümetin getirdiği bir kemer sıkma bütçesi değil, çünkü en zenginler için vergi kolaylığı sağlıyorlar, örneğin yılda 80 bin eurodan fazla kazananların vergilerini düşürüyorlar. Bu tersine bir Robin Hood hükümeti, fakirden alıp zengine veriyor, yani bu anlamda sadece düşük gelirli insanlar için bir kemer sıkma bütçesi” dedi.
SAK, farklı sektörlerde ve ülkenin farklı bölgelerinde üç haftalık hedefli grev eylemi ilan etti. Sendika, hükümete, sendikaların sorunlu bulduğu bazı politikaları geri çekmemesi halinde neler olabileceğini göstermeyi umarak güç gösterisi yapıyor.
Fin medyası, aşırı sağcı Gerçek Finler Partisi lideri Maliye Bakanı Riikka Purra‘nın haziran ayında göreve gelmesinden bu yana üst düzey sendika liderleriyle görüşmeyi reddettiğini bildirdi. Eloranta, “Hükümet dinlediğini söylüyor ama gerçek bir tartışma yok, gerçek bir müzakere yok, sadece kendi politikalarını uyguluyorlar” yorumunda bulundu.
Helsinki’deki bir kilise, zaten düşük gelirli olan insanlardan para kesilmesini “dinsizlik” olarak nitelendirirken, Turku Katedrali’nin resmi sosyal medya hesapları da benzer bir destek mesajı yayımlayarak “sevdiklerinizle ilgilenmek, parti farkı gözetmeksizin Hıristiyan inancının bir parçasıdır” dedi.
Öğrenci yardımlarındaki kesintiler ve daha sıkı göçmenlik önlemlerinin yanı sıra hükümet, işgücü piyasasında son on yılların en geniş kapsamlı reformlarına hazırlanıyor.
Uzmanlar Finlandiya’nın sosyal güvenlik sistemi ve işgücü piyasası düzenlemelerinin elden geçirilmeye muhtaç olduğu konusunda hemfikir olsa da Finler toptan değişimi benimsemiyor.
Daha önce 1990’ların başında yapılan kapsamlı reform girişimi, sendikaların ülke çapında genel grev tehdidinde bulunmasının ardından başarısızlıkla sonuçlanmıştı. 2018’de Başbakan Juha Sipilä hükümeti tarafından uygulamaya konulan ve insanları sosyal yardımlardan kurtarıp istihdama kazandırmayı amaçlayan ‘aktivasyon modeli’ ise iş bulamayan işsizleri cezalandırdığı gerekçesiyle geniş çaplı protestolarla karşılaşmıştı.
Aktivasyon modeli, 90 binden fazla kişinin yardımlarının kesildiğinin ortaya çıkmasının ardından bir sonraki sol hükümet tarafından büyük ölçüde geri alındı.
Fotoğraf: HaberFin
Sitemizde deneyimlerinizi geliştirmek için çerezler kullanıyoruz. Web sitemizde gezinmeye devam ederek bu çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz. Detaylar için Gizlilik Politikası ve Çerez Politikası sayfalarını inceleyebilirsiniz.