1. Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Finlandiya’ya geliş hikayeniz ve bugüne kadarki yaşamınız nasıl şekillendi?
Ben Mehmet Batman, 40 yaşındayım. Evli ve iki çocuk babasıyım. Finlandiya’ya yaklaşık olarak 12 yıl önce işçi olarak geldim. 9 sene Kokkola şehrinde yaşadım ve 3 seneye yakındır Espoo şehrinde yaşamaktayım. Türkiye’den bilgisayar programcılığı ön lisans mezunu oldum. Finlandiya da Centria meslek yüksekokulundan bilgi ve haberleşme teknolojileri mühendisliğinden mezun oldum. Kokkola şehrinde yaptığım meslekler sırasıyla, pizza ustalığı, pizza servis şoförlüğü, taksi hizmeti görevlisi, öğrenci. Şu an Espoo da geçici olarak taksi hizmeti görevlisi olarak çalışmaktayım.
Kokkola şehrinde belediyede yedek meclis üyesi, eğitim kurulu yedek üye ve meslek okulu okul birliği asil üyesi idim. Espoo şehrinde Sosyal Demokrat Partiden (SDP) 447 numaralı adayım.
2. Sizi siyasete atılmaya iten en önemli neden neydi? Bu yolculuk nasıl başladı?
Biz göçmenlerin sorunlarını anlayan, bilen ve en iyi şekilde dile getirebilecek yine biz göçmenleriz. Siyasetten önce dile getirdiğimiz sorunlar kayda alınmadı, ama eleştirilemizi genel başkana rahat bir şekilde iletebiliyoruz.
3. Bir Türkiye kökenli aday olarak, siyaset sahnesine adım attığınızda çevrenizden nasıl tepkiler aldınız? Destekleyenler de zorlayanlar da oldu mu?
En büyük destekçim ailem ve yakın arkadaşlarım oldu. Çevremde Finlandiya’da uzun yasamış insanlar sevkimi kırmaya çalıştılar ama başaramadılar. Maalesef insanlarımızın bir kısmında başaramama korkusu var, ama önemli olan nokta gayret etmek, elinden gelenin en iyisini yapmak.
4. Seçildiğiniz takdirde, belediye meclisinde öncelikli olarak hangi konular üzerinde çalışmak istiyorsunuz? Sizi en çok heyecanlandıran projeler neler?
Sağlık, eğitim ve kültür alanında yapılacak iyileştirme projelerinde çalışmak istiyorum. Bilindiği gibi telefon kullanımı, sınıflarda eğitim kalitesini düşürmekte, partimizin bu sebepten telefon kullanımına sınır getirilmesi üzerinde projeleri bulunmakta. Ayrıca gençlerin farklı kültürdeki insanlarla birlikte sportif faaliyetler yapması çok önemli.
5. Finlandiya’da yaşayan göçmen kökenli insanlar sizce yerel siyasette yeterince söz sahibi olabiliyor mu? Daha fazla katılım için neler yapılmalı?
Olamıyor, çünkü yeterli sayıda seçilmiş insanimiz bulunmuyor. Aday sayısı artmalı ve göçmen adayları desteklemeliyiz, burada bize düşen görev oylarımızı kullanmalıyız. Belediye seçimlerinde vatandaş olma şartı yok, bu konuda elimizden geldiğince bilgilendirmeler yapmaya çalışıyoruz.
6. Türkiye kökenli seçmenlerle görüşmelerinizde en çok hangi sorunları gündeme getiriyorlar? Size hangi konularda umut bağlıyorlar?
Restoran ve taksi hizmetinde çalışan insanlarımız ırkçılıktan şikâyetçi.
İş alımında ayrımcılığa maruz kalındığı.
Yaşlıların kendi anadillerinde hizmet almakta güçlük yaşadığı.
İş alımlarının isimsiz yapılması, yaşlılar için sağlık hizmetlerini Türkçe dilinde alabilmek.
7. Finlandiyalı ve göçmen kökenli seçmenler arasında farklı öncelikler ya da bakış açıları hissediyor musunuz? Siz bu iki kesimin beklentilerini nasıl dengeliyorsunuz?
Finlandiyalılar genelde ekonomik sorunlardan bahsederken, göçmen kökenliler daha fazla spor ve kültürel etkinliklerin yetersizliklerini dile getiriyorlar.
Bahsedilen sorunların iyileştirilmesi her kesimin yararına, sonuçta ekonominin seviyesi alım gücümüzü etkiliyor.
8. Özellikle genç göçmenlerin eğitim, iş ve toplumda yer edinme süreçlerinde ne gibi zorluklarla karşılaştığını gözlemliyorsunuz? Sizce nasıl desteklenebilirler?
İş bulmada en büyük engel, kişinin yeterince is deneyimi olmaması. Firmalar kendi bütçelerinden kalifiyeli eleman yetiştirmek istemiyorlar. Çözüm olarak belediye birçok alandan firmayla anlaşma yapabilir, firmalarda maaşını belediyenin ödediği kişi yeni mezunlara is tecrübesi kazandırır.
Sorunlardan biri de dil seviyesi sorunu, bilindiği üzere bazı alanlarda Fincenin yanında iyi derece İngilizcede gerekmektedir. Ücretsiz dil kursları arttırılmalı ve erişilebilirlik kolaylaştırılmalıdır.
Genç insanlarımızın faklı göçmen topluluklarından insanlarla sportif ve kültürel alanlarda daha fazla etkinlikler yapmasına olanak tanımalıyız.
9. Finlandiya’da çok kültürlülüğü ve toplumsal uyumu artırmak için yerel yönetimler ne yapmalı? Sizin önerileriniz neler?
Göçmen dernekleri maddi ve manevi desteklenmelidir. Bunun yanında Finlandiyalı gençler ve diğer kültürdeki insanlarla sürekli aktiviteler yapmalılar, bu insanlardaki ön yargının kırılması ve ırkçılığın azalması için çok büyük fırsattır.
10. Siyaset yolculuğunuzda size en zor gelen, en çok mücadele ettiğiniz konu ne oldu? Bu zorlukları nasıl aştınız?
Seçim çalışmaları bizi maddi açıdan zorlardı, çünkü giderleri kendimiz karşılamak zorunda kaldık. Finlandiya’da seçim için bağış toplanabiliyor, ama bizim göçmen kültürümüzde zor maalesef. O yüzden broşür ve kartvizitlerimizi kendimiz evde hanım ve çocuğun yardımıyla yaptık.
Zorluklarımızdan biri de bazı facebook bilgilendirme platformlarında seçim reklamlarımızın sansürlenmesi, meclis adayı olan grup yöneticisinin sayfayı kendi çıkarları için kullanıp adayların secim çalışmalarını kısıtlaması. Arada farklı yöneticilerden biri onaylıyor oda çok nadir.
11. Finlandiya’da Türkiye kökenli toplumun sosyal ve kültürel yaşamını nasıl değerlendiriyorsunuz? Daha güçlü bir toplumsal dayanışma için ne yapılabilir?
Yeterli olmadığını düşünüyorum, maalesef burada bulunan dernekler sadece bir ırka veya kültüre hizmet ediyor. Dili, dini, ırkı ne olursa olsun bütün Türkiye toplumlarını kucaklayan bir oluşum gerekli.
12. Sizce Finlandiya ve Türkiye arasında yerel düzeyde kültürel ya da ekonomik köprüler kurulabilir mi? Bu konuda hayata geçirmek istediğiniz projeler var mı?
Tatbikî, her kesimden insanlar arasında kültürel etkileşim olanağı sağlayacak projeler olabilir. Bunlar gönüllü misafir kabul etme projeleri olabilir. Örneğin belediyenin kişinin masrafını üslenmesi ve Türkiye’den bir ailenin yanında bir hafta gibi kalıp, farklı kültürleri ögrenmesi sağlanabilir. Ayrıca kardeş okullar projeleri hayata geçirilebilir, bunlar sayesinde Türkiye’den Finlandiya ya ve Finlandiya’dan Türkiye’ye öğrenci değişimi yapılabilir.
13. Sosyal medyanın ve dijital araçların seçim kampanyanızdaki rolü nasıl? Size göre bu alanlar özellikle genç seçmenlere ulaşmak için ne kadar önemli?
Günümüzde seçim çalışmalarının çoğu sosyal medya aracılığı ile olmaktadır, bizde Facebook grupları üzerinden bunu yapmaya çalışıyoruz.
Türkiyeli yurttaşlarımızın yoğun olduğu bazı Facebook gruplarda paylaşmalarımızda sansürlemelere maruz kaldık. Başka bir partiden aday olan yönetici kendisinin adaylarının olduğunu bahane göstererek seçim broşürlerimizi yayınlamayacağını dile getirdi.
Gençlere ulaşabilmek için tiktok hesabı açmamız gerekti. Çünkü gençler sosyal medyada çok zaman geçiyorlar.
14. Sizin gibi göçmen kökenli insanlara siyasete katılmaları için ne tavsiye edersiniz? Nelerden ilham almalarını önerirsiniz?
Seçim programlarına bakarak, kendilerine uygun siyasi partiyi seçebilirler ve üyelik başvurusu yapabilirler. Göçmenlerin sesini duyurabileceği en etkili yer siyasettir.
15. Son olarak, Türkiye kökenli topluma ve özellikle genç nesle bir mesajınız var mı? Onlara ne söylemek istersiniz?
Yaşadığımız ülkede söz sahibi olabilmemiz için ve bir şeyleri değiştirebilmek için oylarımızı kullanalım. Bu belediye seçimlerinde bir oyun önemi çok büyüktür. Gençlere tavsiyem hangi partiden olursa olsun bütün seçim stantlarını gezmeleri ve adaylara sorular yöneltmeleridir.