Dünya İslamilik Endeksi açıklandı, Finlandiya 8. , müslüman ülkeler ise en son sırada

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İslamilik Vakfı tarafından 2015 yılından bu yana yürütülen Dünya İslamilik Endeksi çalışmasında bu yıl da şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıktı. Araştırma, İslami değerleri —adalet, yolsuzlukla mücadele, ekonomik adalet, insan hakları, eğitim, sağlık, çevre duyarlılığı ve yönetişim— temelinde ölçerken, Finlandiya 8. sırada yer alarak üst sıralarda kendine yer buldu.

Endeksin zirvesinde yer alan ülkeler ise yine büyük oranda gayrimüslim. İrlanda birinci olurken, onu İzlanda ve Yeni Zelanda izledi. İlk 40 ülke arasında hiçbir Müslüman ülke yer almadı.

Malezya ilk 50’ye giren tek Müslüman ülke

Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkeler arasında en iyi performansı gösteren Malezya, ancak 41. sırada yer alabildi. Türkiye ise geçen yıla göre 9 sıra gerileyerek 109. sıraya düştü. 149 ülke arasında Afganistan 147, Sudan 148 ve Suriye 149. oldu.

İslam’ı temsil etmekte kim daha başarılı?

İronik bir şekilde, İslam’ı anayasa ya da siyaset düzeyinde referans alan ya da “İslam devleti” olduğunu iddia eden ülkeler listenin alt sıralarında yoğunlaşırken; seküler, demokratik yönetim anlayışını benimsemiş Batılı ülkeler, İslami değerleri uygulamada çok daha başarılı olarak ölçüldü.

Bu durum, İslami değerlere en uygun yaşam biçiminin dinî retorikten çok iyi yönetişimle sağlandığını ortaya koyuyor.

Sebep ne olabilir?

Uzmanlara göre, bu tabloyu açıklayan birkaç temel neden öne çıkıyor:

1. Yönetişim ve Şeffaflık Eksikliği:
   Birçok Müslüman ülkede otoriter yönetimler, hesap verebilirlik ve kamu hizmetlerinde şeffaflık gibi İslami yönetim ilkelerine ters düşen uygulamalara sahip.
2. Yolsuzluk ve Adam Kayırma:
   Adalet, ehliyet ve liyakat gibi İslami prensipler, pratikte çoğu zaman ihmal ediliyor. Bu durum kamuya güveni azaltıyor.
3. Kadın Hakları ve Eğitim:
   İslam’ın erken döneminde öne çıkan kadın hakları, bilgiye erişim ve bireysel gelişim gibi unsurlar, birçok Müslüman ülkede yeterince desteklenmiyor.
4. Hukukun Üstünlüğü:
   Hukuki sistemlerin adil ve tarafsız olmaması, toplumsal adaletin tesisini zorlaştırıyor.
5. Dinî Retorik ile Pratik Arasındaki Uçurum:
   Dinî kavramlar sıkça siyasal meşruiyet aracı olarak kullanılıyor ancak bu, değerlerin içselleştirilmesi ve uygulanması anlamına gelmiyor.

Finlandiya’nın başarısı neye dayanıyor?

Finlandiya, eğitim, sağlık, çevre, sosyal adalet ve kamu şeffaflığı gibi alanlarda yüksek standartlara sahip. İslam’ın da vurguladığı emanet, adalet, hizmet ve kamu yararı gibi kavramlar burada kurumlar eliyle etkili biçimde yaşatılıyor. Bu da ülkeyi İslamilik Endeksi’nde üst sıralara taşıyor.

Dindarlık ayrı, İslami değerlere uygunluk ayrı

İslamilik Endeksi’nin ortaya koyduğu tablo, İslamî değerlere en uygun toplumsal yapının sadece dinî kimlik üzerinden kurulamayacağını bir kez daha gösteriyor. Yönetim ilkeleri, toplumsal adalet, insan hakları ve kamusal etik gibi alanlarda başarı, dini söylemlerle değil, etkin kurumlar ve doğru politikalarla sağlanabiliyor.

Bu sonuçlar, Müslüman ülkelerin dinin özündeki ahlaki ve toplumsal değerleri içselleştirip kurumsallaştırma ihtiyacını bir kez daha gündeme taşıyor.

Tarkan Tekten HaberFin Genel Yayın Yönetmeni