DOLAR 32,3154 0.19%
EURO 35,1547 0.06%
ALTIN 2.295,350,80
BITCOIN 22895261,03%
İstanbul
19°

AÇIK

19:29

AKŞAM'A KALAN SÜRE

Finlandiya’daki Müslümanlar üzerine bir araştırma yapıldı
  • HaberFin
  • Kültür
  • Finlandiya’daki Müslümanlar üzerine bir araştırma yapıldı
1959 okunma

Finlandiya’daki Müslümanlar üzerine bir araştırma yapıldı

ABONE OL
12 Ağustos 2022 16:26
Finlandiya’daki Müslümanlar üzerine bir araştırma yapıldı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Helsinki Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Teemu Pauha ve Helsinki Üniversitesi’nde araştırma koordinatörü olan Johanna Konttori , Fin Müslümanları üzerine bir çalışma yaptı.

Bir kişinin hem Fin hem de Müslüman olup olmayacağı konusunda farklı görüşler var. Çoğu Fin bunun mümkün olduğunu düşünse de Finlik ile Müslümanlığı birleştirmenin zor olduğuna dair bir kanı yaygın. Güçlü İslami duygular nedeniyle Müslümanlaşma Finler arasında endişe verici bir konu olarak algılanıyor.

Müslümanlar Finlandiya’ya ne zaman gelmeye başladı

19. yüzyılın sonunda Sünni Tatarların Rusya’dan göç etmesiyle Finlandiya’da kalıcı bir Müslüman azınlık oluştu. Tatarlar uzun bir süre Finlandiya’daki tek Müslüman topluluk oldu ve 1987’ye kadar da kayıtlı tek İslami topluluğu olarak kaldı. 1980 sonu ve 1990’ların başında önce Somali daha sonra da diğer ülkelerden mülteci grupların gelmesi ile Finlandiya’daki Müslümanların nüfusu artmaya başladı.

Finlandiya’daki Müslüman nüfusu ne kadar

Finlandiya’daki Müslüman nüfusu ne kadar sorusunun çok farklı cevapları var. Mevcut tek kesin sayı, 2021’in başında İslami topluluklara kayıtlı 19.347 üye sayısıdır. Bu topluluklara üye olan Müslüman sayısı oldukça azdır. Düşük düzeyde bir örgütlenme, göçmen çoğunluğa sahip dini topluluklar için tipik bir örnektir.

Pauha ve Konttori’nin çalışmasında, Finlandiya’da 120.000–130.000 Müslüman olduğu tahmin edilmektedir, bu nedenle sayı son on yılda Müslüman sayısı ikiye katlanmıştır ve her geçen gün de artmaya devam etmektedir.

Helsinki’de niçin büyük bir cami yok

Finlandiya, birçok Avrupa ülkesinden farklı olarak başkentinde büyük bir cami binası olmayan az sayıdaki ülkeden birisidir. Helsinki’de çok sayıda cami ve mescit olmasına rağmen bunların tamamına yakını apartmanlarda faaliyet göstermektedir.

Finlandiya’da aslında cami olarak inşa edilmiş iki yer var. Birincisi, 1940’larda Järvenpää’da Tatarlar tarafından inşa edilen ahşap bir cami diğeri ise yine Tatarlar tarafından yaptırılan Helsinki Frederikenkatu 33’deki Suomen Islam-seurakunta.

2010’ların başında Helsinki için Ulu Cami projesi hazırlandı. Proje Finlandiya Müslüman Federasyonu, Finlandiya Müslüman Kadınlar Derneği ve Kültür ve Din Forumu FOKUS tarafından desteklendi. Proje medyanın dikkatini çekti ve politikacılar da dahil olmak üzere çok geniş bir toplumsal tartışmaya yol açtı.

Proje tüm Müslüman toplulukların desteğine sahip değildi. En göze çarpan sorun, çok pahalı binanın ağırlıklı olarak yurt dışından gelen finansmanıydı. Tartışmada, finansmanın beraberinde yabancı etkiler getireceğinden şüphelenildi ve Fin Müslümanların radikalleşmesinden endişe duyuldu.

Helsingin Sanomat’ın 2017 belediye seçimleri öncesi caminin finansman konusunu gündeme taşımasının ardından Ulu Cami için yapılan başvuru Helsinki Kent Çevre Kurulu tarafından Aralık 2017’de reddedildi.

Başörtü meselesi

Müslüman kadın kıyafetleri, Müslüman çoğunluklu ülkeler de dahil olmak üzere dünya çapında birçok ülkede çeşitli tartışmalara neden oluyor. Başörtüsü İslam’ın bir simgesi olarak görülmekte ve ona çeşitli anlamlar yüklenmektedir.

Finlandiya’da, başörtüsü ve peçe hakkındaki tartışma, diğer birçok Avrupa ülkesinden daha azdır. 2013 ve 2014 yıllarında Finlandiya’da dini giyim şekillerinin iş yerlerinde giyip giyilemeyeceği konusunda oldukça kapsamlı bir tartışma yaşandı.

Finlandiya kanunlarına göre iş yerinde dini kıyafetler konusunda bir kısıtlanma söz konusu değil. Ancak birçok iş kolunda güvenlik ve hijyen nedenleriyle belirli iş kıyafetleri veya belirli kıyafet türleri ile ilgili düzenlemeler bulunmaktadır. Örneğin, bol giysiler içinde makinelerin yakınında çalışmak tehlikeli olabilir veya kumaş hijyenik olmayabilir.

2014 baharında, Helsinki Bölge Mahkemesi, giyim mağazasında çalışan bir kadının, şirketin ilkelerine uymadığı gerekçesiyle eşarp takmasının yasaklanması ile ilgili bir davaya baktı. Bu davada, başörtüsünün yasaklaması için geçerli bir gerekçe olmadığına hüküm verilerek konu dini ayrımcılık olarak değerlendirildi ve kapandı.

Müslüman kadınlar için yüzme seansları

2000’li yılların başından itibaren Müslüman kadın ve kız çocuklarına yüzme fırsatı sunmak için bazı şehirlerde hem yüzme seansları hem de sadece kadınlara yönelik yüzme dersleri düzenlenmektedir. Son zamanlarda kadınlar için seanslar ve kadınların ayrı yüzdükleri yüzme havuzları popüler olmaya başlamıştır.

Kadınlar için ayrı yüzme seansları düzenlenmesi ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle bazı kadınların olumsuz tutum ve tepkilerine sebep olmuştur. Bu konudaki tartışma devam etmektedir.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sitemizde deneyimlerinizi geliştirmek için çerezler kullanıyoruz. Web sitemizde gezinmeye devam ederek bu çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz. Detaylar için Gizlilik Politikası ve Çerez Politikası sayfalarını inceleyebilirsiniz.