Helsinki’de eski bir anaokulu binasında faaliyet gösteren Malmi Mescidi, bina yönetimi tarafından kullanım amacına aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemeye verildi. Helsinki Bölge Mahkemesi, konut şirketinin kararını haklı bularak mescidin boşaltılmasına hükmetti.
2019 yılından bu yana dini etkinlikler ile çocuk ve gençlik aktivitelerinin düzenlendiği mescidin, konut şirketinin esas sözleşmesine aykırı olarak kullanıldığı belirtildi. Mahkemeye göre bina, yapı ruhsatında belirtildiği gibi kreş olarak kullanılması gerekiyordu.
Gece geç saatlerde yapılan ibadetler nedeniyle çevrede gürültü oluştuğu ve bina sakinlerinin rahatsız olduğu ifade edildi. Mahkeme, mescidin yetişkinler tarafından yoğun olarak dini amaçlarla kullanıldığını ve bunun şirket kurallarını ihlal ettiğini belirtti.
Mahkeme ayrıca, davaya itiraz eden hissedarın, konut şirketine 12.668 € avukatlık masrafı ödemesine hükmetti. Kararın henüz kesinleşmediği bildirildi.
Din Özgürlüğü İhlal Edilmedi
Helsinki Belediyesi, 2023 sonbaharında, yapının vakıf tarafından Ocak ayına kadar boşaltılmaması halinde para cezası uygulanacağını duyurdu. İslam İskandinav Vakfı tarafından kiralanan mescidin ağırlıklı olarak çocuk ve gençlik etkinlikleri için kullanıldığı belirtilse de, kamuoyunda buranın İslami bir ibadet yeri olarak tanıtıldığı vurgulandı.
Konut şirketi yetkilileri, binada haftanın her günü toplu namaz kılındığını ve bunun sürekli gürültüye neden olduğunu rapor etti. Vakıf, belediyenin para cezası tehdidine itiraz ederek konuyu İdari Mahkeme’ye taşıdı. Ancak mahkeme, Kasım ayında belediyenin vakfı bu yaptırımla durdurma hakkına sahip olduğuna ve din özgürlüğünün ihlal edilmediğine hükmetti.
Daha Dikkatli ve Hassas Olunmalı
Batı ülkelerinde yaşayan Müslümanların, bulundukları toplumun yasa ve kurallarına uyma konusunda daha dikkatli olmaları gerektiği sıkça vurgulanan bir konudur. Ancak bazı durumlarda, dini gerekçelerle kamusal düzenlemelerin ihmal edildiği ya da ihlal edildiği görülmektedir. Bu tür ihlaller, yalnızca bireysel sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda Müslüman toplulukların genel imajına da zarar vermektedir.
Yasal çerçevenin dışında hareket eden bazı gruplar, hem yerel halkla ilişkileri zedelemekte hem de İslam’ın hukuka saygılı ve düzeni gözeten bir din olduğu gerçeğini gölgede bırakmaktadır. Bu nedenle, özellikle dindar bireylerin ve kurumların, dini pratiklerini yerine getirirken yasal sınırları gözetmeleri, toplumsal uyumu korumaları ve Müslümanların Batı’daki temsilini olumsuz etkileyecek durumlardan kaçınmaları büyük önem taşımaktadır.
Sitemizde deneyimlerinizi geliştirmek için çerezler kullanıyoruz. Web sitemizde gezinmeye devam ederek bu çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz. Detaylar için Gizlilik Politikası ve Çerez Politikası sayfalarını inceleyebilirsiniz.