DOLAR 42,1401 0,23%
EURO 48,7055 0,44%
ALTIN 5.428,830,75
BITCOIN 4242580-2,36%
İstanbul
20°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Ölüm bile eşitlemiyor: Fakir unutulur, zengin hatırlanır
1311 okunma

Ölüm bile eşitlemiyor: Fakir unutulur, zengin hatırlanır

ABONE OL
28 Temmuz 2025 06:26
Ölüm bile eşitlemiyor: Fakir unutulur, zengin hatırlanır
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hannu Havusto – Helsingin Sanomat yazarı

Ölümün herkesi eşitlediği söylenir. Ancak gerçek dünyada bu eşitlik mezar taşında bile kırılır. Hayattaki sosyal ve ekonomik farklılıklar, mezarlıkta da devam eder.

Finlandiya’da, yaşamını yoksulluk içinde sürdüren bir kişi öldüğünde, yakınları devletten cenaze yardımı talep edebilir. Ancak bu yardım yalnızca en temel işlemleri kapsar: defin, yakma ya da basit bir yer temini. Mezar taşı? Genellikle hayır.

Bu durumda kişi sadece toprağa karışmakla kalmaz; hatırlanma ihtimali de silinir. Eğer geride mezar taşı bırakılmıyorsa, ismi de, hatırası da zamanla yok olur. Külleri mezarlığa savrulan kişinin arkasından ise belki son kez biri onun adını fısıldar – sonra sessizlik.

Zengin biri öldüğünde ise durum farklıdır. Mezarlıkta adı, doğum ve ölüm tarihiyle kazınmış bir taş kalır geride. Bir iz. “Bu kişi yaşamıştı” diyen bir işaret.

Bu fark, sadece estetik bir detay değildir. Bu, sınıfsal bir işarettir. Finlandiya’da sosyal sınıflar tarihsel olarak silinmiş gibi görünse de, ölüm sonrasında bile toplumdaki eşitsizlik görünür hâle gelir.

Helsingin Sanomat gazetesinde bu konuda hazırlanan son haberde de vurgulandığı gibi, yoksul bir kişinin geride mezar taşı bile kalmayabilir. Yakınları taş yaptıracak güce sahip değilse – ve devlet yardımı bunu karşılamıyorsa – o insanın varlığı mezarlıkta belgelenmemiş olur.

Bu uygulama, Orta Çağ’daki kilise mezarlıklarını anımsatır: ne kadar soyluysanız o kadar kiliseye yakın gömülürdünüz. Bugün bilinçli olarak böyle bir ayrım yapılmasa da, paranın belirleyici rolü sayesinde mezarlıklar hâlâ bir çeşit toplumsal harita gibi işlev görüyor.

Bazen, çok eski bir mezar taşında 1700’lerden kalma bir isim okumak mümkündür. 300 yıl önceki bir kişinin hala unutulmadığı anlamına gelir. Bu bir ayrıcalıktır. Çünkü bir isim bile insanın varlığını hatırlatmaya yeterlidir.

Ama ya hiç adı taşınmamış olanlar? Ya hayattayken bile yalnız olanlar? Ölüm, onları sadece fiziksel değil, sosyal olarak da siler. Fakirliğin en son ve en kalıcı sonucu bu olabilir: unutulmak.

Yorum yazarı olarak şunu söylemeliyim ki, bu durum yalnızca bireylerin değil, toplumun da yüzleşmesi gereken bir eşitsizliktir. Çünkü mezar taşları yalnızca geçmişi değil, değer verdiğimiz şeyleri de gösterir. Eğer sadece parası olanların adı kalıyorsa geride, bu hepimiz adına düşündürücü bir durumdur.

Fotoğraf:HaberFin

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sitemizde deneyimlerinizi geliştirmek için çerezler kullanıyoruz. Web sitemizde gezinmeye devam ederek bu çerezlerin kullanımına izin vermiş olursunuz. Detaylar için Gizlilik Politikası ve Çerez Politikası sayfalarını inceleyebilirsiniz.