Finlandiya 2030 yılında sonsuz enerji Füzyon’a mı geçiyor?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Füzyon enerji, atom çekirdeklerinin birleşmesiyle enerji üretilen bir nükleer enerji türüdür. Bu süreçte, iki hafif atom çekirdeği (genellikle hidrojen izotopları olan döteryum ve trityum) çok yüksek sıcaklık ve basınç altında birleşerek daha ağır bir çekirdek oluşturur ve büyük miktarda enerji açığa çıkar. Bu enerji, yıldızlarda, özellikle de Güneş’te gerçekleşen doğal füzyon reaksiyonlarının bir sonucudur.

Füzyon enerjisinin avantajı, çok yüksek miktarda enerji üretebilmesi ve bu süreçte ortaya çıkan yan ürünlerin çevreye zararının diğer enerji kaynaklarına göre oldukça az olmasıdır. Ayrıca, füzyon sürecinde radyoaktif atık miktarı minimum seviyede kalır ve doğal olarak tükenmeyen bir yakıt kaynağına (deniz suyunda bolca bulunan döteryum) sahiptir.

Ancak füzyon enerjisinin pratikte kullanımı için gereken yüksek sıcaklık ve basınç koşulları nedeniyle teknolojik olarak zorlu ve maliyetlidir. Günümüzde bilim insanları, bu enerjiyi güvenli ve ekonomik olarak kullanabilmek için deneysel çalışmalar yapmaktadır.

Yle haber kanalında yayınlanan bir haberde ; Kaliforniya’da bilim insanları, lazerlerle hidrojen atomlarına yoğun enerji vererek füzyon enerjisinde devrim niteliğinde bir başarı elde etti; füzyon için harcanan enerjiden daha fazlasını üretebildiler. Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı’nda 192 lazer, küçük bir yakıt pelletine 2 milyon joule’den fazla ultraviyole enerji göndererek füzyon ateşlemesini gerçekleştirdi. Bu olay, dünyada ilk defa, bir füzyon reaksiyonunda üretilen enerjinin, reaksiyonu başlatmak için kullanılan enerjiden fazla olduğunu kanıtladı.

Bu bilimsel ilerleme, füzyon enerjisinin gelecekte sürdürülebilir enerji kaynağı olarak potansiyelini gösteriyor. Finlandiya Füzyon Araştırma Programı Başkanı ve VTT Baş Araştırmacısı Tuomas Tala, bu buluşun füzyon enerjisinin dünyada da güneşteki gibi çalışabileceğini gösterdiğini belirtiyor. Ancak ticari bir reaktörün yapılması için hâlâ uzun bir yol olduğuna da dikkat çekiyor.

Amerika’daki araştırmalar lazer teknolojisini kullanarak füzyon enerjisi elde etmeye odaklanırken Avrupa’da, özellikle ITER projesi gibi büyük ölçekli projelerle, manyetik alan yardımıyla plazmanın kontrol altında tutulduğu araştırmalar yürütülüyor. Bu yöntemlerin sürekli enerji üretimi sağlama potansiyeline sahip olması nedeniyle ticari elektrik üretimi için daha yakın bir seçenek olduğu düşünülüyor.

Finlandiyalı araştırmacılar, ticari füzyon enerjisinin 2030’larda elektrik şebekelerine dahil edilebileceğini öngörüyor. Özellikle Avrupa’da ve İngiltere’de yapılan füzyon araştırmaları, özel şirketlerin de katılımıyla hızlı ilerlemeye devam ediyor.

Abdullah Bilal Dalkılıç HaberFin Editörü