Kilise eşcinsel evliliği tartışıyor, İncil’de eşcinsel ilişkiye ölüm cezası mı var?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

• Leviler 20-13 “Bir adam bir erkekle kadınla yatar gibi yatarsa, ikisi de iğrençlik yapmıştır. Kesinlikle öldürüleceklerdir. Kanları kendi üzerlerine olacaktır.”

Finlandiya Evanjelik Luteryan Kilisesi, eşcinsel evlilikler konusundaki iç tartışmalarla yeniden kamuoyunun gündeminde. Kilise, resmi olarak yalnızca bir erkek ve bir kadın arasındaki evlilikleri kutsasa da, bazı din adamları bireysel inisiyatifle eşcinsel çiftlerin nikâhını kıyıyor. Bu durum, kurum içinde giderek derinleşen bir görüş ayrılığına yol açıyor.

Eşcinsel evlilik konusu, Fin kilisesinin uzun süredir tartıştığı, ancak çözüme ulaşamayan bir mesele. Tartışmaların temelinde ise İncil ayetlerinin nasıl yorumlanması gerektiği yatıyor.

Müslümanlar için Kuran, tartışmasız bir otoriteye sahipken, Hristiyanlıkta Kutsal Kitap çok daha esnek yorumlara açık. İncil tek kitap olsa da mezhepler arası farklar ciddi görüş ayrılıklarına neden oluyor. Aynı metin, Ortodoks, Katolik ve Protestan mezheplerince oldukça farklı şekillerde yorumlanabiliyor.

Bu farklılıklar, özellikle Eski Ahit’teki sert hükümler söz konusu olduğunda daha da belirginleşiyor. Levililer 20:13 gibi ayetlerde, eşcinselliğe karşı ölüm cezası öngörülse de, günümüzde Hristiyan mezhepler bu tür hükümlerin geçerliliğini tartışmalı buluyor. Katolik ve Ortodoks kiliseleri, eşcinsel evliliği hâlâ günah sayıyor ve resmi olarak onaylamıyor. Ancak ölüm cezası gibi ifadeleri artık uygulanabilir kabul etmiyorlar.

Luteryan gelenekte ise bu tür metinler tarihsel bağlamda ele alınıyor. Finlandiya Evanjelik Luteryan Kilisesi, Levililer 20:13 gibi ayetleri günümüz Hristiyan ahlakı açısından bağlayıcı görmüyor. Kilise, bireyin cinsel yöneliminin değil, sevgi ve sadakat içeren ilişki biçimlerinin önemli olduğunu savunuyor.

Kilise içinden gelen açıklamalarda, İncil’in temel değerlerinin sevgi, kapsayıcılık ve adalet olduğuna dikkat çekiliyor. Helsinki Piskoposu Teemu Laajasalo, 2021’de yaptığı bir açıklamada şöyle demişti: “İnsanları cinsel yönelimlerinden dolayı dışlamak, Tanrı’nın merhamet anlayışıyla bağdaşmaz. Kilise’nin görevi insanları değiştirmek değil, onları oldukları gibi kabul etmektir.”

Yine de Finlandiya’da tüm din adamları bu görüşte değil. Kimi papazlar eşcinsel nikâh kıymazken, bazıları kendi vicdani kanaatlerine dayanarak bu tür törenleri gerçekleştirmeyi sürdürüyor.

Kilise yönetimi, toplumun değişen değerlerine duyarsız kalmamakla birlikte, geleneksel görüşleri savunan kesimle modernist kanadı dengelemeye çalışıyor. Bu çaba, Fin Luteryan Kilisesi’nin içinde bulunduğu ikilemi de açıkça yansıtıyor: Tanrı sözüne sadakat mi, çağın ruhuna uyum mu?

Tarkan Tekten HaberFin Genel Yayın Yönetmeni